28.02.2022
5 Dakikalık Okuma Süresi
Kıdem tazminatı fonu hakkında merak edilenler
İsmail Gemici
İnsan Kaynakları Müdürü
Kıdem tazminatında fon tartışmaları yeniden gündemde. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, yeni sistem için çalışmalarını son aşamaya getirdi. Taslak düzenleme Bakanlar Kurulu'nda görüşüldükten sonra, işçi ve işveren temsilcilerine de götürülecek. Peki, yeni sistem ile neler değişecek? İşte milyonlarca kişiyi ilgilendiren düzenlemenin ayrıntıları...
İsterseniz yazımıza kıdem tazminatını ve şu anki yasada kıdem tazminatına hak kazanılan durumları açıklayarak başlayalım.
Kıdem tazminatı nedir?
İşçinin, çeşitli nedenlerden dolayı işinden ayrılırken, çalıştığı yıllar için işveren tarafından ödenen tazminattır.
Çalışanlar hangi durumlarda kıdem tazminatı almaya hak kazanır?
İşçinin, işveren tarafından işten çıkarılması gerekir. Ancak işçinin çıkarılırken, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranmamış olması gerekiyor. Yani, hırsızlık, huzuru bozacak davranışlar gibi işyeri kurallarına aykırı nedenlerden işten çıkarılırsanız, kıdem tazminatı alamazsınız.
4857 sayılı İş Kanunu’na göre:
Kıdem tazminatı fonu nedir?
Kıdem tazminatı fonu, yeni kıdem tazminat sisteminde bir fon kurulması kararlaştırılması sonucu verilen addır.
Eski sisteme göre, kıdem tazminatını hak edebilmek için işçinin bazı şartları sağlamış olması gerekiyordu. Örneğin 6 aydan önce istifa da etse, işveren tarafından çıkarılsa da işçi kıdem tazminatı alamıyordu. Ancak 6 ayı doldurur ve işveren tarafından işten çıkarılırsa kıdem tazminatı almaya hak kazanıyordu. Askere gitme, evlenme gibi durumlarda da kıdem tazminatı almaya hak kazanılabiliyordu.
Yeni kıdem tazminatı sisteminde ise çalışan 1 gün dahi sigortalı çalışsa bile kıdem tazminatı hak edebilecek. Çalışanın işe başlayıp sigortasının yapıldığı günden itibaren, işveren kıdem tazminatı fonuna işçinin kıdem tazminatını yatıracak. Böylece tüm işverenlerden alınan kıdem tazminatları bir fon çatısı altında toplanacak. Burada işçi işten çıkarılsa bile kıdem tazminatı hakkı yok olmayacak. Yeni sisteminin belki de en güzel yanı kıdem tazminatı hakkının korunması olacak.
Fona devredilen kıdem tazminatının hesabı nasıl yapılacak?
Yürürlükte olan 1475 sayılı kanuna göre işçiye işe başladığı tarihten itibaren her geçen tam yıl için işveren tarafından 30 günlük brüt ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenmektedir. Kıdem tazminatının hesaplanması, son brüt ücret üzerinden yapılmaktadır. (Bu konu önemli çünkü getirilmek istenen düzenlemede işverenlerin kıdem tazminatı fonuna o yıl ödenen ücret üzerinden prim ödemesi yapacakları yer almaktadır.)
Çalışılan her yıl için bir aylık ücret olarak belirlenen kıdem tazminatı çalışanın brüt ücretinin on ikide biri, yani yüzde 8,33’ü kadardır. Çalışanın kıdem tazminatı almaya hak kazanarak işten ayrılması durumunda toplam tazminat (bazı detayları göz ardı ederek) çalışanın brüt aylık ücreti ile çalıştığı yılın çarpılması sonucu hesaplanır. Bu miktar işverenin işçiye tüm şartları yerine getirdiğinde ödemesi gereken miktardır.
Netlik kazanmamasına rağmen basına da yansıyan tasarı da çalışanın kazanmış olduğu %8,33 (30 gün karşılığı) kıdem tazminatı hakkının korunması düşünülmektedir.
Taslakta toplam %8,33 olarak öngörülen prim içindeki işveren payının %4,5’a indirilmesi, %1,5’lik kısmının işsizlik sigortası yoluyla karşılanması önerilmiştir. Bahsi geçen %1,5'lik primin %1’lik kısmı işverenin hâlihazırda %2 olarak ödediği işsizlik sigortası priminin %1’e çekilmesi ile gerçekleşecektir. Geriye kalan %0,5’lik kısmın ise devletin işsizlik sigortasına yaptığı %1’lik katkıyı %0,5’e çekerek karşılanması önerilmektedir. Dolayısıyla ek bir kaynak yaratmadan işsizlik sigortası fonundan kıdem tazminatı fonuna %1,5’lik bir aktarım yapılmış olacak.
Bu düzenleme ile işverenin işsizlik sigortası fonu için ödediği prim 1 puan azaltılmış olacak. İşsizlik fonuna devlet tarafından aktarılan katkının da 0,5 puan azaltılacağını düşünürsek toplamda işsizlik fonunda 1,5 puanlık bir azalma olacağı açıktır. İşsizlik fonundan aktarılan %1,5’lik prim ile işverenin ödeyeceği %4,5 prim sonucu toplam prim %6’ya ulaşmış olacak.
Şu andaki uygulamada kıdem tazminatı olarak %8,33 olan prime ulaşmak için hala %2,33’lük bir fark bulunmaktadır.Yapılan hesaplamalara göre %2,33’lük bu fark fonun 10 yıllık getirileriyle elde edilebilecektir.
Detaylarını bilmesek de kaba hatlarıyla yorumladığımız bu tasarıya göre işçi her yıl için %8,33’lük (30 günlük) prim hakkını korumuş olacak, işveren yükümlü olduğu %8,33’lük kıdem primi ve %2 işsizlik sigortası primi yerine %4,5 kıdem ve %1 işsizlik sigortası primi ödeyerek maliyetini %4,83 azaltmış olacaktır.
Kıdem tazminatı fonu sistemi tüm işçileri mi kapsayacak?
Daha önce gündeme gelen yasa taslaklarında, mevcut işçilerin çalışmaya devam ettikleri süre boyunca mevcut sistemde kalması öngörüldü. Fon yürürlüğe girdikten sonra yeni işçilerin bu sisteme tabi olması düşünülüyor. Mevcut çalışanların ise yeni işe girdiklerinde fona tabi olmaları öngörülüyor.
Daha önce biriken kıdem tazminatları ne olacak?
Birikmiş kıdem tazminatlarının fona aktarılması konusunda daha önce öneriler gündeme geldi. Ancak, işverenler kıdem tazminatının peşin ödenmesi anlamına gelen bu uygulamaya sıcak bakmıyor.
Dolayısıyla, mevcut işçilerin birikmiş kıdem tazminatlarının, mevcut işlerinden ayrılıncaya kadar eski sistemde devam etmesi bekleniyor. Mevcut işçiler yeni işe girdiklerinde ise yeni sisteme tabi olacaklar.
İstifa eden işçinin kıdem tazminatı hakkı olacak mı?
Mevcut sisteme göre, işçi normalde istifa halinde kıdem tazminatı alamıyor. İşçinin kıdem tazminatı alabilmesi için istifanın haklı bir nedene dayanması gerekiyor. Yalnızca, askere giden erkek veya evlenen kadın işçiler de istifa halinde kıdem tazminatı alabiliyor.
İşveren örgütleri, mevcut sistemde olduğu gibi istifa eden işçiye kıdem tazminatı hakkı verilmemesi gerektiğini, çünkü deneyimli ve nitelikli işçilerin “Nasıl olsa kıdem tazminatı kaybım yok” diyerek kolaylıkla iş değiştireceğini düşünüyor. Bu konudaki düzenlemenin ne olacağı, işçilerin kıdem tazminatı fonuna bakışı açısından da önem taşıyor.
Kıdem tazminatı tavanı kalkacak mı?
Mevcut sistemde kıdem tazminatı son brüt ücret üzerinden ödenmekle birlikte, kıdem tazminatı her yıl belirlenen tavan tutarını aşamıyor.
2019 yılı için 6.017 TL kıdem tazminatı tavanı uygulanıyor. Yeni sistemde kıdem tazminatı tavanının prim toplama aşamasında gündeme gelmesi bekleniyor. Bu durumda 2.558 TL ile 6.017 TL arasındaki ücretlerden aynı oranda kesinti yapılması bekleniyor.
İşveren primi ödemezse ne olacak?
Kıdem tazminatı fonunun en büyük açmazlarından birini patronun fona prim yatırmaması halinde ne olacağı hususu oluşturuyor.
İşçi sendikaları, Türkiye’de devlet dahi vergi ve sosyal güvenlik primlerini toplayamazken, işverenin, işçinin maaşından kestiği primi yatırmaması halinde işçinin kıdem tazminatının riske gireceği görüşünde.
Devlet fona garanti sağlayacak mı ?
Daha önce gündeme gelen taslaklarda kıdem tazminatı fonuna devlet garantisi öngörülmedi. İşçi Sendikaları; işverenin primi yatırmaması halinde işçinin kıdem tazminatının riske girmemesi için fonun devlet garantisi altında olması gerektiğini savunuyor. Bu konunun da zamanla netlik kazanacağına inanıyorum.
İşten atılan çalışanlar hemen kıdem tazminatı alabilecek mi ?
Mevcut sistemde işveren işçiyi işten attığında kıdem tazminatı hemen ödeniyor. Yeni sistemde işçi işten atıldığında kıdem tazminatı ödenmeyecek. Fonda biriken paranın yarısı, en az 15 yıl sonra veya ilk defa konut alındığında ödenecek. Paranın tamamı ise emeklilikte veya 56 yaşında alınabilecek.
Sonuç :
Bu düzenlemenin parasal sonuçları yanında toplumsal yansımaları da olacaktır. İşverenin tüm çalışanları için kıdem tazminatı fonuna primlerini ödemiş olması işten çıkarmaları kolaylaştırabilecektir.
Çalışan açısından da kıdem tazminatının fonda korunuyor olması işten daha rahat ayrılma ortamı yaratacaktır. Dolayısıyla çalışan bağlılığının azalması gibi bir sonuçtan söz etmek mümkündür.
Diğer bir sonuç da bu düzenlemeyle işsizlik fonuna aktarılan prim oranının azalacağıdır. Kıdem tazminatı fonu işçiye ancak belli bir yılın sonunda ödeme yapmak üzere kurulacak bir fondur.
İşsiz kalan bir çalışan bu fondan değil işsizlik sigortası fonundan yararlanmak durumundadır. Bu nedenle yeni tasarıda işsizlik sigortası fonu küçüleceği için bu düzenlemenin yaratacağı yansımaları ve sistem ile ilgili yenilikleri merak içerisinde bekliyoruz.
Kaynakça * Ulusal ve Yerel Yayın Organları * Prof. Dr.Figen Öker Türüdüoğlu Bahçeşehir Üniversitesi * Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Açıklamaları
Detaylı yasal uyarılar için lütfen buraya tıklayınız.
İlgili İçerikler
Yeni Bloglardan Haberdar Ol
Paraşüt e-bültene abone olun. Bu sayede yeni içerikleri kaçırmayın.
Sizi haberdar edelim.
Blog bülten aboneliği kapsamında işlenecek kişisel verileriniz ile ilgili detaylı bilgiye Aydınlatma Metnini okudum.
Tarafıma blog bültenlerinin gönderilebilmesi için Açık Rıza Metni kapsamında, e-posta adresimin yurt dışına aktarılmasına onay veriyorum.
Ticari elektronik ileti gönderimi için Açık Rıza Metni kapsamında, e-posta adresimin yurt dışına aktarılmasına onay veriyorum.
Her ihtiyaca ve bütçeye uygun çözümler Paraşüt’te!
e-Faturaya uygun fiyatlı e-kontör avantajı ve hesaplı çözümler ile geçin.
En Çok Okunanlar
e-Dönüşüm Uygulamaları
e-Faturada özel entegratör değişikliği nasıl yapılır?
Halihazırda kullandığınız özel entegratörde çeşitli sebeplerle değişikliğe gitmek isteyebilir ve başka bir özel entegratör ile çalışmak isteyebilirsiniz. Bu durumda ne yapmanız gerektiğini biliyor musunuz?
e-Dönüşüm Uygulamaları
10 soruda fatura hakkında her şey!
Fatura kesmek profesyonel hayatın en temel unsurlarından biri. Verdiğiniz hizmet karşılığında fatura kesmek, kestiğiniz faturaların takibini yapmak ve arşivlemek emin adımlarla büyümek isteyen her KOBİ'nin yapması gereken işlerdir. Peki fatura keserken nelere dikkat etmeli? Fatura üzerinde hangi bilgiler bulunmalı?
e-Dönüşüm Uygulamaları
2025 yılı e-SMM zorunluluğu
E-SMM'ye zorunlu geçiş nedir? 2025 yılında kimlerin e-SMM kullanması gerekecek? Ayrıntıları yeni blog yazımızda.
e-Dönüşüm Uygulamaları
2025 yılında e-arşiv ve e-fatura zorunluluğu nasıl değişti?
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yeni yayınlanan 535 numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ ile elektronik belgelerin kullanımı ve denetiminde önemli değişikliklere gidildi. Peki ilgili tebliğ e-fatura ve e-arşiv kullanımını nasıl etkileyecek?
En Çok Okunanlar